Malumunuz baroya bağlı ve icra hukukuyla haşır neşir olan hemen her avukatın, en yorulduğu ve gereksiz mesai harcadığı süreçlerin başında icra takibi gelir. Harcanan mesaiye “gereksiz” derken elbette 21. Yüzyılın bilgi toplumu kapsamında bir “gereksiz”likten söz ediyorum: 2010’lar itibariyle artık hayatımızı yönetirken işlerimizi kolaylaştıran bilgisayar tabanlı sanal akıllar iyiden iyiye hayatımıza yerleşmiş durumda. İcra takibi gibi tabir – i caizse fazlaca “hamallık” gerektiren süreçler de bu dijital değişimin - amiyane tabirle – kaymağını yemeye başladı.
Hayatımıza henüz bilgisayarın girmediği yılları hatırlayalım: İcra takibi, balyalarca dosyanın incelendiği; faiz hesapları, karşı tarafın tespiti, dosyaya işlenmesi vb. Bir sürü kalem kağıt ziyanlığının yaşandığı bir hadiseydi. Bilgisayarla tanışmamız, hele bir de 123, excel gibi programlarla tanışmamızla artık dosyalarımızı bilgisayarımıza aktarmaya başlamıştık. İnternetin hayatımıza girmesi ile icra takibinde yeni bir dönem başlamalıydı. Bana kalırsa bu sürecin internete taşınması için fazlaca geç kalındı. İnternetin ilk yıllarında ülkenin bu tarz bir gelişime hazırlıksız yakalandığını artık hemen hepimiz kabul ediyoruz. Hatta hemen hemen tüm ülkelerin internetin yaygınlaşmasına kolayca adapte olamadığını söylemek mümkün. Yine de kendi üretmekten çok taklit etmeyi ve özenmeyi çok seven Türk insanının bu çılgın dünyayla münasebeti çok daha karmaşık oldu.
Konuyu fazla dağıtmadan; online icra takip programlarının hayatımıza yerleşmesi için 2010’lara kadar bekledik. Burada suçu, UYAP’ın kuruluşundaki gecikmeyle yine “büyüklerimiz”e bağlamamız mümkün. Ama bahanelere sığınmaya da artık gerek olduğunu sanmıyorum. Çünkü nihayet icra takibi artık sorun olmaktan çıkıyor ve artık iyi ki online icra takibi programları var. Tanışmadıysanız bir an evvel tanışın derim.